VİYANA - SNmedia.at/Çözüm sürecine yönelik ilk adımlar, 2012 yılının son günlerinde kamuoyuna yansıdı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptığını açıkladı.

Bu açıklamanın ardından, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin İmralı Adası’na ziyaretleri başladı. Sürecin en önemli adımlarından biri ise 21 Mart 2013’te Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Öcalan’ın silah bırakma çağrısının okunması oldu.

Silah Bırakma Çağrısı ve PKK’nın Geri Çekilme Kararı

Öcalan’ın çağrısının ardından PKK, silahlı unsurlarını Türkiye sınırları dışına çekme kararı aldı. 25 Nisan 2013’te Kandil’de düzenlenen basın toplantısında PKK yöneticisi Murat Karayılan, 8 Mayıs 2013’ten itibaren geri çekilme sürecinin başlayacağını duyurdu.

Bu dönemde hükümet de sürecin desteklenmesi amacıyla "Akil İnsanlar Heyeti"ni oluşturdu. Heyet, Türkiye genelinde barış sürecini anlatmak için çalışmalara başladı.

Kuzey Makedonya Başbakanı Türkiye'yi Ziyaret Etti:  Erdoğan'dan Ortak Mücadele Mesajı Kuzey Makedonya Başbakanı Türkiye'yi Ziyaret Etti: Erdoğan'dan Ortak Mücadele Mesajı

Sürecin İlk Krizi: Çekilme Tartışmaları

Geri çekilme süreci, 2013 yaz aylarında yavaşlamaya başladı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, süreci eleştiren sert açıklamalar yaparken, PKK ise hükümetin verdiği sözleri yerine getirmediğini öne sürerek çekilmeyi 9 Eylül 2013’te durdurduğunu açıkladı.

Aynı yıl, hükümet süreci destekleyen bir adım atarak 30 Eylül 2013’te bir demokratikleşme paketi açıkladı. Bu paket, özel okullarda Kürtçe eğitimin önünü açıyor ve siyasi partilere farklı dillerde propaganda yapma hakkı tanıyordu.

2014: Sürecin Devamı ve Kobani Krizi

2014 yılında süreç kısmen devam etti. 21 Mart 2014’te Öcalan’ın yeni bir mektubu Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında okundu. Ancak süreç 6-8 Ekim 2014 Kobani olayları ile büyük bir sarsıntı geçirdi.

Suriye’nin kuzeyinde, IŞİD’in Kobani’ye saldırması üzerine Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye genelinde protesto çağrısı yaptı. Bu çağrı sonucunda yaşanan olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti.

Bu olaylar, hükümet ve PKK arasındaki güveni ciddi şekilde zedeledi. Ancak süreç tamamen sona ermedi ve 2015’in başlarında Dolmabahçe Mutabakatı ile yeniden canlanma sinyalleri verdi.

Dolmabahçe Mutabakatı: Çözüm Sürecinin Zirvesi

28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Sarayı’nda hükümet yetkilileri ve HDP heyeti ortak bir açıklama yaptı. HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma kongresi toplama çağrısını okudu. Bu açıklama, çözüm sürecinde tarihi bir dönüm noktası olarak görüldü.

Ancak, bu açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Mutabakatı’nı eleştirdi ve bu tür bir görüşmenin yanlış olduğunu belirtti. Erdoğan’ın bu açıklaması, sürecin geleceği hakkında soru işaretleri oluşturdu.

2015: Çözüm Sürecinin Sonu ve Çatışmaların Yeniden Başlaması

7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP, barajı aşarak 80 milletvekili çıkardı. Bu sonuç, çözüm sürecinin geleceğini belirlemede önemli bir dönemeçti. Ancak seçim sonrası siyasi belirsizlik sürerken, Temmuz 2015’te çözüm süreci tamamen sona erdi.

  • 11 Temmuz 2015’te KCK, ateşkesi sonlandırdığını duyurdu.

  • 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta IŞİD’in düzenlediği intihar saldırısında 34 kişi öldü.

  • 22 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da iki polis memuru evlerinde öldürüldü.

  • 24 Temmuz 2015’te TSK, hem PKK hem de IŞİD hedeflerine yönelik hava operasyonları başlattı.

Bu olayların ardından Erdoğan, “Çözüm süreci buzdolabındadır” açıklamasını yaptı ve Türkiye, yeniden silahlı çatışma dönemine girdi.

Çözüm Süreci Sonrasında Yaşananlar

2016 yılından itibaren, PKK bağlantılı grupların kazdığı hendeklere karşı geniş çaplı operasyonlar düzenlendi. HDP’li birçok siyasetçi tutuklandı, belediyelere kayyumlar atandı ve çözüm sürecine dair herhangi bir adım atılmadı.

Ancak 2024 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’ın örgütü feshetmesi halinde “umut hakkından” yararlanabileceği yönündeki açıklaması, yeni bir tartışma başlattı. Bu açıklama sonrası Öcalan, PKK’ya silah bırakma çağrısı yaparak örgütün tamamen feshedilmesi gerektiğini duyurdu.