VİYANA - SNmedia.at/18 Aralık 1966'da San Francisco yakınlarındaki Tiburon kasabasında, bir avcının ihbarı üzerine polis bir kadın cesedi buldu. Cesedin bulunduğu dönem yapılan incelemelerde, kadının 45 ila 60 yaşları arasında olduğu, kızıl saçlı, 157 cm boyunda ve 47 kilo ağırlığında olduğu belirtildi. Üzerinde kırmızı bir elbise ve kirli beyaz bir trençkot vardı.
Kimlik Uzun Yıllar Belirlenemedi
O dönemde kadının kimliği tespit edilemediği için dosya faili meçhul kaldı. Yerel gazetelere göre, cesedin bulunmasından yaklaşık üç ay önce aynı eşkale uyan bir kadın, bir itfaiye istasyonunda görülmüştü. Kadın, istasyonda kalmak istemiş ancak reddedilince oradan ayrılmıştı.
Genetik Testler Gerçeği Ortaya Çıkardı
Dosya onlarca yıl boyunca "Marin County Jane Doe" adıyla kayıtlı kaldı. Ancak adli genetik soybilim şirketi Othram’ın gelişmiş DNA analizleri sayesinde kadının gerçek kimliği nihayet gün yüzüne çıktı. Othram’ın paylaştığı bilgiye göre, Williams’ın aslen Avustralya’nın Tazmanya bölgesinden olduğu ve evlilik soyadının Vaillancourt olduğu belirlendi.
Ailesi Yıllarca Onu Aradı, Gerçeği Öğrenmek 60 Yıl Sürdü
Othram’ın baş geliştirme sorumlusu Kristen Mittelman, “Bu kadın ailesi için aniden ortadan kayboldu. Yıllar boyunca nereye gittiğini bilemediler. Ama şimdi, altmış yıl sonra bile olsa, gerçek ortaya çıktı” dedi. Mittelman, bu vakayla birlikte birçok eski dosyanın çözülebileceğini vurguladı.
Kimlik Tespiti İçin Yıllarca Süren Çabalar
Williams’ın kimliğini belirlemek için daha önce de birçok başarısız girişimde bulunulmuştu. Cesedi, Ulusal Kayıp ve Kimliği Tespit Edilemeyen Kişiler Sistemi’ne (NamUs) “UP12018” koduyla kaydedilmişti. Marin County Şerif Ofisi ve Kaliforniya Adalet Bakanlığı, Othram laboratuvarına delil göndererek DNA profili oluşturulmasını sağladı. Bu profil sayesinde Williams’ın yakın akrabalarıyla eşleşme bulundu ve kimlik tespiti sağlandı.
Genetik Şecere Yöntemiyle Çözülen Birçok Faili Meçhul Vaka Var
Son yıllarda faili meçhul davalarda sıklıkla kullanılan adli soybilim yöntemi, teknoloji ile soy ağacı araştırmalarını bir araya getirerek eski suçların çözümünde kritik rol oynuyor. Bu yöntem, ünlü Golden State Katili Joseph DeAngelo’nun yakalanmasında da kullanılmış ve 2018 yılında tutuklanmasına yol açmıştı.
