AVRUPA

AB Komisyonu, dış müdahaleye karşı ‘demokrasi kalkanı’ oluşturmak istiyor

AB Komisyonu Başkanı, üye ülkelerin dış müdahaleyle başa çıkmak için "Avrupa düzeyinde güçlerini birleştirmesi" gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, dış müdahaleyle başa çıkmak için Avrupa'da bir "demokrasi kalkanı" oluşturma planını yineledi. 

Avrupa Komisyonu Başkanı, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Başbakan Yardımcısı Ebba Busch ile Stockholm'de yaptığı görüşmeden sonra ortak basın toplantısı düzenledi. 

“Pravfond” davasında görülen olumsuz dış etkiyi Avrupa'nın nasıl önleyebileceği yolundaki soruyu yanıtlayan AB Komisyonu Başkanı, bu sorunu aşmak için ülkelerin  "Avrupa düzeyinde güçlerini birleştirmesi" gerektiğini söyledi. 

Von der Leyen'in sözünü ettiği “demokrasi kalkanı” AB'nin dijital konularda kurallarını belirlediği Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) çalışmalarını temel alarak çevrimiçi dezenformasyonu tespit etmek ve ortadan kaldırmak ve Avrupalıların tehditleri tanımasını sağlayarak AB’yi kötü niyetli etkilere karşı korumayı hedefliyor. 

AB üyeleri, haziran ayında yapılacak Avrupa Paryamentosu seçimleri öncesinde beklenen bir dezenformasyon ve kötü niyetli müdahale dalgasına hazırlanırken, Komisyon Başkanı öneriyi ilk kez mayıs ortasında gündeme getirdi. 

Pravfond davası nedir?

Avrupa'nın önde gelen yayın kuruluşlarının pazar günü gündeme getirdiği Pravfond davası, bir Rus örgütünün propaganda ve diğer kampanyaları finanse etmek için 48 Avrupa ülkesinde ve başka yerlerde milyonlarca euro harcadığını ortaya koymuştu. 

Yurtdışında Yaşayan Yurttaşların Haklarının Desteklenmesi ve Korunması Fonu olarak da bilinen Pravfond, hükümlü silah kaçakçısı Viktor Bout ve suikastçı Vadim Krasikov'un savunma ekiplerinin masraflarını karşılamak için kullanıldı. 

Danimarkalı devlet televizyonu DR'nin Avrupalı ​​bir istihbarat kaynağından elde ettiği ve Avrupalı ​​gazetecilerden oluşan bir konsorsiyumla paylaştığı Pravfond'dan sızdırılan belgeler, örgütün Avrupa çapındaki operasyonlarının başkanı olarak çalışan birkaç eski Rus istihbarat görevlisinin bulunduğunu da ortaya koyuyor.