Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB dışişleri bakanları toplantısına davet edilen İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın Akdeniz'de yapay ada önerisinde bulunmasına tepki gösterdi.
Bu öneriyi “abesle iştigal” bulan Borrell, bunun yerine bölgeye güvenlik ve istikrar getirecek "iki devletli çözüme" odaklanılması gerektiğini söyledi.
Katz'ın toplantıda ayrıca Orta Doğu'yu Hindistan'a bağlayan bir demir yolu planını sunduğunu aktaran Borrell, "Bence Bakan (Katz) zamanını daha iyi kullanabilir ve ülkesinin güvenliğine odaklanabilirdi. Görünüşe göre bunları yaklaşık 7 yıl önce düşünmüş. Dolayısıyla bunun tartıştığımız konuyla pek bir ilgisi yoktu." dedi.
Borrell, AB üyelerinin İsrail'in güvenliği ve komşularıyla yan yana yaşamasını sağlayacak, sürdürülebilir kalıcı barışın sağlanması için Filistin devletinin kurulması gerektiğini açıkça ifade ettiğini kaydederek buna rağmen Katz'ın fikrini değiştirmeyi başaramadıklarını anlattı.
“Sivillere yardım ulaştırmak, esirleri kurtarmak ve sivil kayıpları önlemek öncelik ve aciliyet”
Borrell, AB dışişleri bakanlarının Brüksel’deki toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Gazze'deki sivillere yardım ulaştırmak, esirleri kurtarmak ve sivil kayıpları önlemek için İsrail'in saldırıları ve bombardımanını durdurmaya çalışmanın "öncelik ve aciliyet" olduğunun altını çizdi.
Orta Doğu'da "iki devletli çözüm"den başka bir alternatif olmadığını vurgulayan Borrell, bu çözüm doğrultusunda İsrail'in kurulacak Filistin devleti için güvence sağlaması gerektiğini ifade etti.
Borrell, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere şiddet eylemlerinde bulunan yasa dışı Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulanması konusunda çalışmaların devam ettiği bilgisini vererek, "Uluslararası toplumun ve özellikle de Avrupa'nın barış ve güvenliği sağlamak için bir çözüm bulma konusunda ahlaki bir yükümlülüğü var." dedi.
İsrail'in "iki devletli çözümü" kabul etmemesi halinde bile bu çözüme yönelik görüşmelerin devam edeceği mesajını veren Borrell, "Eğer İsrail bu çözümü istemiyorsa, çözüm inşası için yapılacak müzakerelerde yer bulmaları zor olur. Ancak bu, diğer (aktörleri) bunu yapmaktan alıkoymaz. Uluslararası toplum birlikte bir çözüm hazırlamayı başarır, bunu önerir ve bunun üzerinde anlaşma sağlanırsa belli bir pazarlık gücü olur." değerlendirmesinde bulundu.