VİYANA - SNmedia.at/Okula başlamadan önce çocukların gelişimi, ilkokul öğretmenleri tarafından değerlendirilse de, anaokulu müdürlerinin yüzde 50’si öğrencilerin bilişsel ve dil gelişim seviyesinden memnun olmadığını ifade ediyor. Sosyal-duygusal gelişim konusunda ise yüzde 60’ı endişeli. Göçmen kökenli, özellikle Türkiye, Arap dünyası ve Afrika’dan gelen ailelerin çocuklarının gelişimi konusunda yöneticilerin yarısı kaygı duyuyor.
Araştırma Bulguları: Dilsel ve Kültürel Çeşitlilik
Bu araştırma, Bernhard Koch liderliğinde yürütülen bir çalışma kapsamında, 2024 yılında Steiermark ve Yukarı Avusturya’daki anaokullarında yapılan anket sonuçlarının, 2021’de Tirol ve Vorarlberg’de elde edilen verilerle birleştirilmesiyle oluşturuldu. Hedef kitlesi, öğrencilerinin en az yüzde 50’sinin ana dili Almanca olmayan ve ebeveynlerinin büyük çoğunluğunun düşük eğitim seviyesine sahip olduğu anaokullarıydı. Yukarı Avusturya’da bu durum, tüm anaokullarının yaklaşık yüzde 17’sini etkiliyor.
Anaokullarında Artan Zorluklar
Anaokullarında yaşanan en büyük sorunlar arasında, ebeveynlerin eğitim seviyesinin düşük olması, veli katılımının yetersiz kalması ve çocukların çok az Almanca konuşması yer alıyor. Bunun yanında, personel sıkıntısı ve daha iyi bakım koşulları talepleri uzun süredir gündemde.
Çeşitliliğe Rağmen Memnuniyet Yüksek
Dilsel ve kültürel çeşitliliği yüksek olan bu anaokullarının yöneticileri, tüm zorluklara rağmen çalışma ortamından memnun olduklarını belirtiyor. Personel eksikliğine dair yoğun tartışmalar yaşanmasına rağmen, yöneticilerin dörtte üçü mevcut çalışan sayısından ve niteliğinden genel olarak tatmin olduğunu dile getirdi. Velilerle olan iş birliği konusunda da olumlu görüşler bildirildi.
Öğrencilerin yüzde 90’ı, günlük eğitim hayatlarında kendi kültürlerine ait diller ve şarkılarla karşılaştıklarını ifade ederken, dörtte üçü Avusturya’nın değerlerini ve geleneklerini öğrenmenin önemli olduğunu düşünüyor.
Göçmen Kökenli Çocuklarla Çalışmak Zorlaşıyor
Ankete katılan yöneticilerin yüzde 59’u, göçmen kökenli çocuklarla çalışmanın önceki yıllara göre daha zor hale geldiğini belirtiyor. Yüzde 90’ı, bazı ebeveynlerin çocuklarının Almanca öğrenmesinde yeterli bilinç ve sorumluluk göstermediğini vurguluyor.
Eğitimde Erken Uyarı Sistemi Olarak Anaokulları
Araştırma ekibine göre, incelenen anaokulları düşük eğitim seviyesine sahip göçmen ailelerin oluşturduğu zorluklara dair erken bir uyarı işareti niteliğinde. Mevcut durumu iyileştirmek için çok sayıda yatırım yapılmış olsa da, ilerleyen dönemde diğer anaokullarında da benzer sorunların artması bekleniyor.
Önerilen Çözüm Yolları
Araştırmacılar, anaokullarında çocuk başına düşen eğitimci sayısının artırılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, farklı ana dillere sahip çocukların sınıflarda daha fazla karıştırılması, böylece dil etkileşiminin artırılması gerektiği belirtiliyor. Özellikle ana dili Almanca olmayan ve ebeveynleri düşük eğitim seviyesine sahip olan çocukların eğitim aldığı anaokullarına daha fazla bütçe ayrılması öneriliyor. Eğitim politikalarının, çocukların en geç üç yaşına kadar Almanca öğrenmesini teşvik edecek şekilde yapılandırılması gerektiği vurgulanıyor.
Foto: REUTERS/Sean Yong
