VİYANA - SNmedia.at/Avrupa hisse senedi piyasaları, 2024 boyunca küresel emsallerine kıyasla düşük performans sergiledi. Teknoloji sektörünün zayıf olması, Çin’den gelen talep daralması ve jeopolitik gerilimler, bu düşük performansı tetikleyen faktörler arasında yer aldı. Özellikle otomotiv ve bankacılık sektörlerinde yaşanan gerileme dikkat çekti.
Trump’ın Gümrük Vergisi Tehditleri
ABD'nin eski başkanı Donald Trump, Avrupa’ya yönelik gümrük vergisi tehditleriyle otomotiv sektörünü zor durumda bırakıyor. Trump, özellikle Alman otomobil üreticilerini hedef alarak üretimlerini ABD’ye taşımazlarsa ek gümrük vergileri uygulayacağını ifade etti. Bu açıklamalar, Mercedes-Benz, Volkswagen ve BMW gibi markaların hisse senetlerinde ciddi düşüşlere yol açtı.
Avrupa otomotiv endüstrisi, Ukrayna’daki savaş ve Çin’deki zayıf taleple zaten baskı altındayken, yeni gümrük vergileri sektörü daha da derin bir durgunluğa sürükleyebilir. Euro Stoxx Otomobil ve Parçaları Endeksi, yıl boyunca %13’lük bir düşüşle en kötü performans gösteren endekslerden biri oldu.
Çin’in Zayıf Tüketici Talebi
Çin’de tüketici talebindeki yavaşlama, Avrupa piyasalarını olumsuz etkileyen bir diğer önemli faktör. Özellikle lüks tüketim sektöründe görülen bu düşüş, Avrupa hisse senetlerini baskılamaya devam ediyor.
Çin hükümeti, ekonomik toparlanmayı hızlandırmak için faiz oranlarını düşürmeyi ve tüketici talebini artırmayı hedefliyor. Ancak ABD-Çin ticaret savaşı riskinin yeniden gündeme gelmesi ve yuanın değer kaybı, Çin’in ekonomik büyümesini ve dolayısıyla Avrupa üzerindeki olumlu etkilerini sınırlayabilir.
Siyasi İstikrarsızlıklar
Avrupa’nın iki büyük ekonomisi olan Almanya ve Fransa’daki siyasi belirsizlikler, piyasa duyarlılığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Almanya’da yaklaşan erken seçimler ve Fransa’da artan kamu borcu, piyasalarda istikrarsızlığa neden oluyor. Özellikle bankacılık sektörü, bu siyasi belirsizliklerin yarattığı baskıyı hissediyor.
2025’te Öngörüler
Avrupa piyasalarının, bu riskler nedeniyle 2025 yılında küresel piyasalarla kıyaslandığında daha yüksek bir risk primi taşımaya devam etmesi bekleniyor. Artan devlet tahvili getirileri, borçlanma maliyetlerini yükseltebilir ve piyasa likiditesini sınırlayabilir.
Ekonomistler, siyasi ve ekonomik istikrara yönelik adımlar atılmadığı sürece Avrupa’nın küresel piyasalardaki rekabet gücünü artırmasının zor olacağını öngörüyor.