VİYANA – SNmedia.at/ 2024 yılında çocukların ihtiyaçları, 30 yıl öncesine göre büyük ölçüde değişti. Uzmanlar, bu değişime uyum sağlayamayan okul sistemlerinin acilen güncellenmesi gerektiğini belirtiyor. Evden gelen duygusal yüklerle çocuk bakım tesislerine gelen çocukların sayısı artıyor.

Gerçek ve Dijital Dünyalar Arasında Yaşam

St. Anna Araştırmacılarından Yeni Bir Nadir Hastalık Keşfi St. Anna Araştırmacılarından Yeni Bir Nadir Hastalık Keşfi

Çocuk ve gençlik savunucusu Denise Schiffrer-Barac, bazı ebeveynler için evde her şeyin yolunda gitmediğini kabullenmenin zor olabileceğini söylüyor. "Çocuğum hakkında ne kadar çok şey bilirsem, hangi önlemlerin ve tepkilerin alınacağını değerlendirmem o kadar kolay olur. Çocuğumun sergilediği davranışlara dikkat ederim," diyor Schiffrer-Barac.

Artan Zorbalık ve Radikalleşme

Öğretmenler sendikası ve Steiermark'lı çocuk ve gençlik savunucusu, okullardaki zorbalık ve radikalleşme konusunda alarm veriyor. Bu öğretim yılında, 80 öğrenci okuldan geçici olarak uzaklaştırıldı. Bu öğrencilerin hepsi zorunlu eğitim çağında, yani en fazla 14 yaşında.

Dijital Dünyanın Farkında Olmayan Ebeveynler

Çocuklar artık hem gerçek dünyalarında hem de dijital dünyalarında yaşam sürüyor. Ancak birçok ebeveyn, çocuklarının dijital dünyadaki aktivitelerinin farkında değil. Schiffrer-Barac, "Bu büyük bir zorluk çünkü çocuklar ve gençler burada daha bilgili. Ebeveynlerin dijital alanda denetleyici görevlerini yerine getirebilmeleri için eğitim fırsatları genellikle olmuyor," diyor.

Tek Ebeveynlik ve Yoğun Çalışma

Ebeveynler üzerindeki aşırı talepler yaygın. Evde yapılmayan her şey en geç okulda ortaya çıkıyor. Graz'daki Ebeveyn-Çocuk Merkezi grup lideri Marion Kaufmann, çocuklar arasındaki şiddetin kreşlere kadar ulaştığını belirtiyor. "İlk anormallikler, kreşlerde büyük bir kullanım isteğinin olduğu yerlerde ortaya çıkıyor. Çocuklar henüz kendilerini düzenlemeyi öğrenemediklerinden dolayı bunalıyor ve başkalarına zarar veriyorlar," diyor Kaufmann.

Değişen Ebeveyn Rolleri 

Günümüz ebeveynlerinin bekar olma, daha fazla çalışma veya sanal dünyaya sürüklenme olasılıkları geçmişe göre daha yüksek. Bu durum, eğitim kurumlarında daha fazla sosyal eğitimciye olan ihtiyacı artırıyor.