AVRUPA

Borrell: İsrail'in BM Barış Gücü'ne yönelik saldırıları 'tamamen kabul edilemez'

İsrail hükümeti, BM Barış Gücü'nü Hizbullah'a 'canlı kalkan' olmakla itham ederek, Lübnan'ın güneyinden derhal çekilmesini talep etti.

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail'in Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL) askerlerine yönelik saldırılarının "tamamen kabul edilemez" olduğunu belirterek, Orta Doğu'daki son gelişmelere tepki olarak blok genelinde dile getirilen güçlü kınamayı yineledi.

UNIFIL, 1978 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından İsrail sınırı yakınlarında Lübnan'ın güneyinde barış ve güvenliği yeniden tesis etmek üzere kurulmuş uluslararası bir misyon. Aralarında 16 AB ülkesinin de bulunduğu 50 milletten 10.000 barış gücü askerinden oluşuyor.

Borrell Pazartesi sabahı Lüksemburg'daki dışişleri bakanları toplantısına gitmeden önce yaptığı açıklamada, "Yaptıkları iş çok önemli. Birleşmiş Milletler askerlerine saldırılması kesinlikle kabul edilemez," vurgusunda bulundu.

Hafta sonu UNIFIL, İsrail güçlerini misyonun mevzilerinden birine zorla girerek ana kapıyı tahrip ettikleri ve en az 15 askerin hafif yaralanmasına neden oldukları için kınadı.

Olay, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun BM Barış Gücü misyonunu "Hizbullah üyelerine canlı kalkan sağlamakla" suçlaması ve İsrail ordusunun İran destekli milislere karşı kara harekatı yürüttüğü güney Lübnan'dan çekilmesini talep etmesinin ardından meydana geldi.

Netanyahu bir video mesajında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e çağrıda bulunarak, "UNIFIL güçlerini tehlikeden uzaklaştırın. Bu hemen şimdi, derhal yapılmalı," demişti.

Borrell, Netanyahu'ya sert çıktı

Pazartesi günü Borrell, Netanyahu'yu sert bir dille azarlayarak, UNIFIL'in Genel Sekreter'in değil, doğrudan Güvenlik Konseyi'nin komutası altında olduğunu vurguladı.

Borrell gazetecilere, "Herkese hatırlatmak isterim ki bu misyonun kalmasına ya da kalmamasına karar veren Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri değildir. Bu tür kararları alması gereken Güvenlik Konseyi'dir," dedi.

"Bu yüzden Guterres'i suçlamayı bırakın çünkü bu tür kararları Güvenlik Konseyi alıyor, Genel Sekreter değil."

Borrell'in öfkesi Lüksemburg'a gelen dışişleri bakanları tarafından da yankılandı ve bakanlar, hoşnutsuzluklarını ifade etmek için sık sık "kabul edilemez" ifadesini kullandılar.

Hollanda'dan Caspar Veldkamp, "Bu kabul edilemez ve bir an önce durdurulmalı ve soruşturulmalı," dedi ve İsrailli mevkidaşı Israel Katz'ı arayarak hoşnutsuzluğunu dile getirdiğini açıkladı. "Buna bir son verilmeli."

İspanya'dan Jose Manuel Albares, UNIFIL'in çalışmalarının "bu savaş zamanında geçerli ve gerekli" olduğunu ve misyona yönelik herhangi bir şiddetin "uluslararası hukuka aykırı" olduğunu ve tekrarlanmaması gerektiğini belirtti.

Albares, "Lübnan kendi kararlarını alan egemen bir devlettir," dedi.

Letonya, İsveç ve Lüksemburg'dan bakanlar da Borrell'in pazar akşamı yayınladığı ve İrlandalı Micheál Martin'in "çok daha güçlü olabilirdi" dediği açıklama doğrultusunda Avrupa'nın kınamasına katılanlar arasındaydı.

Fransa'dan Jean-Noël Barrot gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bugün İsrail'in güvenliğinin sadece güç kullanımıyla garanti altına alınamayacağına inanıyoruz," dedi. "Güç kullanımı yerini diyalog ve müzakereye bırakmalıdır, bu nedenle dünyadaki pek çok ülke gibi biz de bugün Lübnan'da olduğu gibi Gazze'de de ateşkes çağrısında bulunuyoruz."

Ülkesi İsrail'in blok içindeki en sadık destekçilerinden biri olan Avusturyalı Alexander Schallenberg de UNIFIL'e yönelik saldırıları "kabul edilemez" olarak nitelendirerek oldukça eleştirel bir tutum sergiledi.

"Hayır, geri çekilmeyecekler. Evet, görevlerini yerine getirmeye devam edecekler," dedi Schallenberg varışta. "Ve evet, her bir taraftan bu yetkiye saygı göstermelerini ve mavi miğferlerimizin güvenlik ve emniyetine saygı göstermelerini talep ediyoruz."