VİYANA - SNmedia.at/Türkiye’nin, Avrupa’nın güvenliği açısından kritik bir aktör olduğunu ifade eden Erdoğan, AB’nin güvenlik politikalarının Türkiye ile ortak planlanması gerektiğini savundu.

Türkiye’nin Avrupa Güvenliğindeki Rolü

2013-2015 Yılları Arasındaki Çözüm Sürecinde Neler Yaşandı? 2013-2015 Yılları Arasındaki Çözüm Sürecinde Neler Yaşandı?

Erdoğan, Avrupa güvenliğinin yalnızca AB üyesi ülkelerin sorumluluğunda olmadığını vurgulayarak, Türkiye’nin bu süreçte aktif bir ortak olması gerektiğini söyledi.

Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaların da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayi alanında Ukrayna’ya verdiği desteğin göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye, AB’nin Savunma Programlarına Dahil Olmak İstiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisi ve özel sektörünün Ukrayna’daki savaş koşullarına rağmen aktif rol aldığını ifade ederek, AB’nin savunma tedarik programlarında ve yeniden imar projelerinde Türkiye’nin yer almaması konusunda eleştirilerde bulundu.

Bu kapsamda Erdoğan, Ukrayna'nın yeniden inşası için oluşturulan "Avrupa Barış Aracı" gibi mekanizmalara Türkiye’nin dahil edilmesinin önemine dikkat çekti.

Rusya-Ukrayna Savaşında Türkiye’nin Barış Çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında adil, kalıcı ve onurlu bir barışın sağlanabilmesi için diplomatik çözüm yollarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin ateşkesin bir an önce sağlanması ve taraflar arasında güven artırıcı adımların atılması gerektiği yönündeki duruşunu koruduğunu vurgulayan Erdoğan, savaşan tarafların masada olacağı bir barış sürecinin hayati önem taşıdığını söyledi.

AB Liderleri ile Görüşme

Toplantıya, Avrupa Birliği yetkililerinin yanı sıra İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, İzlanda Başbakanı Kristrun Mjoll Frostadottir, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da katıldı.

Türkiye’nin Güvenlik Stratejisi ve Trump Faktörü

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler son yıllarda güvenlik ve savunma politikaları ekseninde yeni bir boyut kazandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO konusundaki belirsiz açıklamaları ve Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarına yönelik eleştirileri, Türkiye’nin de güvenlik konusundaki vurgusunu artırmasına neden oldu.

Erdoğan, Türkiye’nin NATO’daki stratejik önemine sık sık dikkat çekerken, Avrupa’nın savunma kapasitesinin yetersizliğini de eleştiriyor. NATO’nun en büyük askeri güce sahip üyelerinden biri olan Türkiye, Avrupa’nın güvenliği açısından vazgeçilmez bir ortak olduğunu belirtiyor. Ancak, AB ile yaşanan siyasi gerilimler ve savunma iş birliği konusundaki fikir ayrılıkları, taraflar arasında daha sağlam bir ortaklık kurulmasını zorlaştırıyor.

Foto: AP