DÜNYA

Filistin Yasama Konseyi Üyesi Barguti: 'İsrail, ABD ve İran'ı savaşa sürüklemeye çalışıyor'

Eski Filistin Cumhurbaşkanı adayı ve Filistin Yasama Konseyi Üyesi Mustafa Barguti, İran'da öldürülen Hamas lideri Haniye'nin ateşkes müzakerelerinde bizzat yer aldığını söyledi.

Hamas'ın en üst düzey liderlerinden İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da öldürülmesinin etkileri devam ediyor. İran ve Hamas saldırıdan İsrail'i sorumlu tutarken, İsrail'den olaya ilişkin bir açıklama henüz gelmedi. İsrailli yetkililer, Mossad'ın gerçekleştirdiği saldırılar konusunda genelde sessiz kalıyor.

Euronews Türkçe'ye konuşan Filistin Yasama Konseyi üyesi ve eski Filistin Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Barguti, Haniye'ye yönelik İran'da düzenlenen hava saldırısını, İsrail'in bütün bölgeyi savaşa sürükleme çabası olarak nitelendirdi.

Haniye'nin başında olduğu Filistin birlik hükümetinde Enformasyon Bakanı olarak görev yapan Barguti, İsrail'in Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İran'ı karşılıklı savaşa sürüklemenin Netanyahu'nun bütün hayatı boyunca hayal ettiği bir şey olduğunu ileri sürdü.

İsmail Haniye'ye yapılan suikastin ABD'nin bilgisi olmadan gerçekleşmesinin "imkansız" olduğunun altını çizen Barguti, "Bildiğim bir şey var ki o da İsrail'in bu suikastı ABD'nin bilgisi olmadan gerçekleştirmiş olmasını hayal etmek çok zor," ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'in Hamas'ın üst düzey lideri Haniye'ye yönelik suikasttan ABD yönetiminin haberdar olmadığını açıklamıştı.

Blinken'ın açıklamalarına ve ABD'nin savaş sürecindeki tutumuna ilişkin konuşan Barguti, ABD'nin istemesi halinde savaşın durabileceğini söyledi.

ABD'nin İsrail'i durdurmamanın sorumluluğunu taşıdığını vurgulayan Barguti "(ABD) önceden haberdar olmadığını söylüyor ama şimdi öğrendi. Peki, şimdi ne yapacaklar? İsrail'i dizginleyecekler mi? Binyamin Netanyahu'nun sunduğunu iddia ettikleri ve şu anda kendisinin ihlal ettiği anlaşmaya göre İsrail'i ateşkesi kabul etmeye zorlayacaklar mı? Bence ABD isterse Netanyahu'yu beş dakika içinde durdurabilir ancak bunu yapacak iradeye sahip olduklarından emin değilim."

'Müzakereciyi öldürerek nasıl anlaşmaya varabilirsiniz?'

İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden savaşta son birkaç aydır ateşkes müzakereleri inişli çıkışlı bir seyir izliyor.

Haniye'nin öldürülmesini, "ateşkesin de öldürülmesi" olarak nitelendiren Barguti, "Netanyahu çok uzun bir süredir ateşkes ihtimalini öldürüyor ve şimdi de, suikastlar düzenliyor. İsmail Haniye, İsrail ile doğradan müzakere ediyordu. Müzakereciyi öldürerek nasıl bir anlaşmaya varabilirsiniz?" ifadelerini kullandı.

Salı günü İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği saldırıyı hatırlatan Barguti, Netanyahu'nun ateşkes ihtimalini ortadan kaldırmak istediğini savundu.

"Tahran'da ve Beyrut'ta olduğu gibi canice, korkakça siyasi suikastlar düzenliyor. Hiçbir Filistinlinin kabul etmeyeceğini çok iyi bildiği yeni koşullar öne sürerek ateşkes anlaşmasını yokuşa sürüyor. Netanyahu faşist bir hükümeti temsil ediyor. Ana hedefi ise her türlü ateşkes ihtimalini yok ederek, tüm bölgeyi bir savaşa sürüklemek. Hatta belki de ABD'yi İran ile bir savaşa sürüklemek istiyor."

Netanyahu'nun bir savaş suçlusu olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Barguti, "İsrail şimdi her bölgeyi savaş durumuna sürüklüyor. Olanların sonuçları olacaktır. Ancak ateşkes isteyen varsa ABD'ye Netanyahu'yu derhal dizginlemesini söylemeli," ifadelerini kullandı.

'İki devletli çözüm önerisi ortadan kalktı'

1995'te yapılan ikinci Oslo Görüşmeleri'nde "iki devletli bir çözümü" ve bununla birlikte bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören bir barış için yol haritası hazırlanmıştı.

ABD tarafından desteklendiği açıklanan, İsrail'in yanında bağımsız bir Filistin Devleti kurulması hedeflenen "iki devletli çözüm önerisi," İsrail ile Filistin arasında uzun yıllardır tartışılıyor.

Bu çözüm önerisi için ABD'nin belirttiği desteğin sadece lafta kaldığını ve Netanyahu'nun "iki devlet seçeneğini çoktan öldürdüğünü" vurgulayan Barguti, "Çünkü ABD Batı Şeria'da İsrail'in genişlemeye devam etmesine izin verdi, Kudüs'ü ilhak etmesine izin verdi, Golan Tepeleri'ni işgal etmesine izin verdi, Gazze'deki savaşa izin verdi ve ardından Refah'a girmesine izin verdi. Şimdi de suikastlar düzenlemesine izin veriyorlar," dedi.

Netanyahu'nun ana hedefinin bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek olduğunu belirten Barguti, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer ABD 'iki devletli çözüm' konusunda gerçekten ciddi olsaydı, Filistin'i derhal tanırdı. Yerleşim faaliyetlerini durdurana kadar İsrail'e yaptırım uygularlardı ama bunların hiçbirini yapmıyorlar. Dolayısıyla bana göre, ABD'nin iki devletli çözümden bahsetmesi ikiyüzlülükten başka bir şey değil."

Muhammed Dahlan iddiası

Geçtiğimiz hafta ABD merkezli haber kuruluşu the Wall Street Journal (WSJ) tarafından Türkiye'nin "en çok arananlar" listesinde olan Filistinli Muhammed Dahlan'ın, İsrail - Hamas çatışmalarının ardından bölgede kurulacağı tahmin edilen "geçici otoritenin" liderliğini üstleneceği iddia edildi.

WSJ'nin haberinde, Gazze'deki savaş sonrası bölgeye liderlik etmesi konusunda Dahlan'ın İsrail ile görüştüğü belirtildi.

Bu söylentiler hakkında konuşan Barguti, Gazze'nin geleceğine Filistinlilerin karar vereceğini söyledi.

"Filistin halkı tarafından demokratik bir şekilde seçilmedikçe hiçbir Filistinli lider orada olmayacak. Gazze'nin geleceğine yalnızca Filistinliler karar verecek. Filistinlilere kimin liderlik edeceğine karar vermek, İsrail'in ya da Filistin dışındaki herhangi bir otoritenin görevi değil."

Geçtiğimiz hafta Çin'in davetiyle Pekin'de bir araya gelen 14 Filistinli siyasi oluşumun temsilcileri, 21 Temmuz'da başlayan uzlaşma görüşmelerinde "ulusal birlik" amacıyla "Pekin Bildirgesi" imzalamıştı.

Bu görüşmeler için Çin'de bulunan Mustafa Barguti, "Pekin'de imzaladığımız ve ulusal uzlaşı hükümeti kurulması ile tüm Filistinli parti liderlerini kapsayacak Pekin Bildirgesi ile bu tür bir ulusal birliğin yolunu açtığımızı düşünüyorum. İhtiyacımız olan şey budur," ifadelerini kullandı.

İsmail Haniye'nin öldürülmesinin bir birlik bilinci oluşturması gerektiğinin altını çizen Barguti, "Liderlerimizi kendimiz seçeceğiz. Başka hiçbir ülke bize kimseyi dayatamaz," diyerek, Dahlan iddialarını reddetti.

"Mahmud Abbas, Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmeli"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü yaptığı açıklamada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Türkiye'ye davet ettiklerini ancak Abbas’ın olumlu cevap veremediğini söylemişti.

Abbas'ın bu nedenle özür dilemesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Biz davet ettik ama maalesef Abbas bize olumlu cevap veremedi. Biz de bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz," demişti.

Bu konuya ilişkin konuşan Barguti, "Türkiye ile ilişkileri iyi tutmanın bizim çıkarımıza olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Rusya ve Çin ile birlikte Filistinlileri gerçekten tam ve eksiksiz olarak destekleyen çok az sayıda ülke arasında yer alıyor," diye konuştu.

Bu ülkelerle iyi ilişkileri sürdürmeye çalışmanın Filistin yönetiminin hedefi ve sorumluluğu olduğunu söyleyen Barguti, "Bence Sayın Mahmud Abbas'ın yapması gereken de bu. Türkiye'yi ziyaret etmeli. İlişkileri düzeltmeli. Türkiye'nin Filistinlilere verdiği desteği daha da arttıracağını umuyoruz," dedi.

İsrail'e karşı bir ittifak bloğunun kurulması gerektiğini söyleyen Barguti, "Şimdi bir bloğa ihtiyacımız var. İsrail'in saldırgan tutumunu ve Gazze'de gerçekleştirdiği korkunç soykırımı durdurana kadar ona yaptırım uygulayacak birleşik bir gruba, bir insan ittifakına ihtiyacımız var," değerlendirmesinde bulundu.

Abbas, 14-15 Ağustos'ta Türkiye'ye gelecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın 14-15 Ağustos'ta Türkiye'ye ziyarette bulunacağını duyurdu. Altun sosyal medya hesabından dün yaptığı açıklamada, Abbas'ın 14 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceğini, 15 Ağustos'ta ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Genel Kurula hitap edeceğini belirtti.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik ise çarşamba günü A Haber'e yaptığı açıklamada, suikaste kurban giden Haniye için TBMM'de bir konuşma planladıklarını söyledi.