VİYANA - SNmedia.at/Önerilen düzenleme, tedavisi mümkün olmayan, ölümcül hastalığı olan ve şiddetli acı çeken 18 yaş üstü bireylerin, ölümcül bir maddeye erişerek hayatlarına son verebilmesini öngörüyor. Ancak yalnızca karar verme yetisi yerinde olan bireyler bu haktan yararlanabilecek. Alzheimer hastaları ya da komadaki kişiler yasa kapsamı dışında tutulacak.

Parlamentoda Derin Ayrışma
Tasarı, Cumhurbaşkanı Macron’un destekçileri ve merkez-sol vekillerden destek görürken; muhafazakârlar ve aşırı sağ tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Merkezci milletvekili Olivier Falorni, "Bazen ölüm bile hayattan daha insaflıdır" derken, muhafazakâr vekil ve anestezi uzmanı Philippe Juvin, yasa teklifinin hızla ve kontrolsüzce uygulanabileceği uyarısında bulundu.

Palyatif Bakım Krizi Gündemde
Yasanın en büyük eleştiri noktalarından biri, Fransa’da halihazırda yeterli palyatif bakımın sunulamıyor olması. Fransa’nın Sayıştay Kurumu’na göre her yıl yaklaşık 180.000 hasta bu hizmetten faydalanamıyor. Özellikle evde bakım ve huzurevlerinde ciddi yetersizlikler bulunuyor.

Sokaklarda Tepki: “Ötenaziye Hayır”
Ulusal Meclis’te tartışmalar sürerken, Paris sokaklarında yüzlerce kişi yasa tasarısını protesto etti. Mavi önlük giyen göstericiler “Palyatif bakım istiyoruz” ve “En savunmasızları destekleyin” yazılı pankartlarla ötenaziye karşı çıktı. Alliance Vita derneği öncülüğündeki protestoda, sağlık sisteminin öncelikle güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Zelenski’nin İstanbul Çağrısı İngiliz Basınında: “Siyasi Poker mi, Rus Ruleti mi?” Zelenski’nin İstanbul Çağrısı İngiliz Basınında: “Siyasi Poker mi, Rus Ruleti mi?”

Şahsi Vicdan Oylaması Yapılacak
27 Mayıs’ta yapılacak nihai oylamada, nadir görülen bir uygulama ile siyasi partiler grup disiplini uygulamayacak. Milletvekilleri, bireysel vicdanlarına göre oy kullanacak. Bu durum, yasanın geçiş sürecini belirsizleştiriyor.

Bir Protestocunun Hikayesi
Göstericilerden Severine, teyzesinin yetersiz bakım nedeniyle psikolojik olarak çöktüğünü ve intihar girişiminde bulunduğunu anlattı. “Ölmek istemesinin nedeni çaresizlikti. Ona bakacak, acısını hafifletecek kimse yoktu” sözleri, palyatif bakım eksikliğinin bireysel trajedilere yol açtığını bir kez daha gündeme taşıdı.