VİYANA - SNmedia.at/IAEA’nın eski Genel Müdür Yardımcısı Olli Heinonen, en büyük bilinmezliğin İran’ın 400 kilogramdan fazla yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu nerede sakladığı sorusu olduğunu vurguladı. Bu miktar, potansiyel olarak nükleer silah yapımı için kritik düzeyde. Uzmanlara göre, İsrail saldırısından önce İran bu materyali daha güvenli ve gizli bölgelere taşıma olasılığına sahipti.

Gizli Tesis Endişesi
Heinonen, BBC’ye verdiği demeçte “IAEA denetiminden uzak bir tesiste uranyum zenginleştirme faaliyeti yürütülüyorsa, çok ciddi bir krizle karşı karşıyayız” dedi. Daha önce de IAEA müfettişleri, bilinen tesislerin dışında uranyum izlerine rastlamış ve İran’dan tatmin edici açıklamalar alınamamıştı.

İsrail'in saldırıları sürüyor: İran'ın batısında yeni patlamalar
İsrail'in saldırıları sürüyor: İran'ın batısında yeni patlamalar
İçeriği Görüntüle

IAEA’dan Uyarı ve Yaptırımlar
IAEA, İsrail saldırılarından kısa süre önce İran’ı nükleer taahhütlerini ihlal etmekle suçlamış ve sert bir karar almıştı. Kuruma göre, İran nükleer programını şeffaf yürütmemekte, bazı materyalleri ve faaliyetleri BM’ye bildirmemekte. Bu da İran’ın 2000’li yıllara kadar yürüttüğü ilan edilmemiş bir nükleer silah programına işaret ediyor.

İran İşbirliğini Sınırlandırıyor
İranlı yetkililer, mevcut güvenlik durumu gerekçesiyle IAEA ile işbirliğini azaltacaklarını açıkladı. Müfettişlere erişim kısıtlaması getirilmesi ve gelecekteki bildirimlerin ertelenmesi gündemde.

Rusya Devreye Giriyor
İran’ın müttefiki Rusya, yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu depolayıp sivil reaktörlerde yakıta dönüştürme önerisini gündeme taşıdı. Ancak bu öneri şu an için somut bir adım olmaktan uzak.

Zenginleştirme Askeri Tehdit mi?
Eski IAEA müfettişi Robert Kelley’e göre, 400 kilogram uranyum sadece üç-dört silindir içinde gizlenebilir. İsrail’in altyapıyı yok etmesi yeterli olmayabilir; çünkü zenginleştirilmiş materyalin yeri teyit edilmedikçe nükleer tehdit sona ermiş sayılmaz.

Diplomatik Çözüm Arayışları
İsrail askeri istihbaratının eski başkanı Amos Yadlin’e göre, nihai çözüm diplomatik bir anlaşmayla sağlanabilir. Bu kapsamda ABD’nin arabuluculuğu belirleyici olabilir. Wall Street Journal, İran’ın dolaylı yoldan İsrail ve ABD’ye görüşmeye hazır olduğunu ilettiğini bildirdi. Trump da İran’ın masaya dönmeye istekli olduğunu doğruladı.

Tahran’dan Çelişkili Mesajlar
İran yönetimi resmi olarak Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan çekilmeye hazırlanıyor. Ancak aynı zamanda nükleer silah yapma niyetinde olmadıklarını ve sadece barışçıl enerji ile araştırma hakkını savunduklarını ileri sürüyor.


İran’ın uranyum stoku üzerindeki belirsizlik, sadece Ortadoğu için değil küresel nükleer güvenlik açısından da ciddi bir risk oluşturuyor. İsrail’in askeri müdahalesi bu tehdidi ortadan kaldırmakta yeterli olmayabilir. Uluslararası toplum için asıl sınav, diplomasi ve denetim yoluyla kalıcı bir çözüm üretebilmek olacak.