VİYANA - SNmedia.at/Saric, gençlerin şiddete yönelmesinde parçalanmış aile yapısı, akran baskısı, dışlanmışlık hissi ve kimlik arayışının etkili olduğunu belirtiyor. Özellikle çetelerin, bireysel değil kolektif bir isyan biçimi olarak ortaya çıktığını ifade eden uzman, bu gençlerin çoğunluk toplumuna karşı bir tepki geliştirdiğini söylüyor.
Gerçeklikler Arasında Sıkışan Gençler
Göçmen kökenli gençler, bir yanda Avusturya toplumunun beklentileri, diğer yanda ataerkil geleneklerin hakim olduğu aile yapısı arasında sıkışmış durumda. Saric’e göre bu gençler, ataerkil yapılar içinde erkekliğe dair beklentileri yerine getiremeyince, kendi gerçekliklerini sokak gruplarında buluyor.
Birinci Kuşaktan Taşan Sessizlik
Gençlik çetelerini “toplumsal bir patolojinin ilk belirtileri” olarak tanımlayan Saric, birinci kuşağın sessizliğinin ikinci kuşakta isyana dönüştüğünü söylüyor. Ona göre, bu durum eğitimde, sosyal destek sistemlerinde ve entegrasyonda yıllardır göz ardı edilen eksikliklerin sonucudur.
Entegrasyonun Başlangıç Noktası: Güvenli Bir Çevre
Saric, başarılı bir entegrasyonun temelinde çocukların istikrarlı ve destekleyici bir çevrede büyümelerinin yattığını vurguluyor. Özellikle refakatsiz gelen küçük mülteciler için psikososyal destek, mentorlar ve rehberler öneriyor. Çünkü yalnız bırakılan çocukların toplumsal değerlere uyum sağlamaları beklenemez.
Entegrasyon Programı Geç Kaldı
Federal hükümetin entegrasyon paketi bu hafta açıklandı. Almanca kurslarının genişletilmesi ve temel toplumsal kurallara dair eğitimlerin güçlendirilmesi planlanıyor. Hükümetin entegrasyon konseyinde yer alan Saric, bu adımı “acil ve gecikmiş” olarak değerlendirdi ve “Avusturya'da entegrasyon için saat on ikiyi beş geçiyor” diyerek daha kararlı adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Kurallar Herkes İçin Geçerli Olmalı
Saric, kültürel çeşitliliğe saygı gösterilmesi gerektiğini ancak ortak toplumsal kuralların herkes için bağlayıcı olması gerektiğini söylüyor. İnanç temelinde dışlamayı reddederken, ortak yaşamın kurallarının da net çizilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç: Sorun Bireysel Değil, Sistemsel
Saric’e göre gençlik çetelerinin ortaya çıkışı bireysel hatalardan ziyade sistematik eksikliklerin sonucu. Eğitimde, aile politikalarında ve entegrasyon stratejilerinde yapılacak yapısal reformların gecikmeden uygulanması gerektiğini söylüyor. Aksi takdirde bu “toplumsal hastalık” daha büyük krizlere yol açabilir.
