Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için tutuklama kararı vermesi Avrupa Birliği ülkelerini ikilemde bıraktı.
Şimdi merak edilen, üye ülkelerin şartların oluşması durumunda Netanyahu’yu tutuklayıp tutuklamayacağı.
Karara ilişkin takınılacak tavır üye ülkelerin uluslararası hukuka ve Uluslararası Ceza Mahkemesi sistemine bağlılıklarının testi niteliğinde.
Farklı kamplar
Avrupa Birliği içinde İsrail’le ilişkiler konusunda konsensüs yok.
Son mahkeme kararının bu konudaki bölünmüşlüğe bir yenisini eklemesi bekleniyor.
Tutuklama kararı sonrasında oluşan tablo da buna işaret ediyor.
Avrupa Birliği’nin İsrail’le siyasi diyaloğu kesmesini savunan Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının siyasi olmadığını ve saygı duyulup uygulanması gerektiğini söyledi.Bu görüşe katılan Avrupa Birliği ülkesi sayısı az değil. İspanya, İrlanda ve Belçika bunların başında geliyor.
Bir başka grup ise Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu bildirmekle birlikte karardan pek hoşnut olmadıkları hissedilen ülkelerden oluşuyor.
İtalya, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin siyasi değil hukuki rol üstlenmesi gerektiği vurgusu yaparak uygulamanın sıkıntılı olacağının sinyallerini verdi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg kararı anlaşılmaz ve gülünç olarak nitelese de ofisinden yapılan açıklamada Roma Statüsü’ne taraf bir ülke olarak Avusturya’nın tutuklama kararlarını uygulamakla yükümlü olduğu vurgulandı.