Tüm kamu sektörü harcamalarında olduğu gibi, Avrupa'daki adalet bütçeleri de son yıllarda COVID-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgali gibi küresel faktörlerin neden olduğu önemli ekonomik zorluklarla yüzleşiyor.

Mali kriz, çok sayıda ülkede mahkemelerdeki birikmiş iş yükünü ve personel eksikliğini daha da arttırdı.

Avrupa Konseyi'nin Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu'nun (CEPEJ) Fas ve İsrail'i de kapsayan ve 2022'deki bilgilere dayanan yeni istatistikleri, kıtanın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yalnızca yüzde 0,31'ini adalete harcadığını ve bunun da kişi başına yılda ortalama 85,40 euroya denk geldiğini gösteriyor.

Komisyon, İsviçre, Monako ve Lüksemburg gibi daha zengin ülkelerin adalet sistemine genellikle daha yüksek bir bütçe ayırdığını ve bazen kişi başına 200 euroyu aştığını tespit etti.

Öte yandan Karadağ, Ukrayna ve Bosna Hersek gibi daha az varlıklı ülkeler GSYİH'lerinin daha yüksek bir yüzdesini adalete ayırıyor.

CEPEJ, bunun ekonomik kaynaklarıyla ilgili daha büyük bir çabayı yansıttığını belirtti.

CEPEJ, rakamların bir sıralama olarak görülmemesi gerektiği, daha ziyade eğilimlerin belirlenmesine olanak tanıyan bir ülke karşılaştırması olduğu uyarısında bulundu.

Avrupa genelinde adalet bütçesinin yaklaşık üçte ikisi mahkemelere, dörtte biri savcılığa ve yüzde 11'i adli yardıma harcanıyor.

Avrupa Konseyi'ne göre, ilk ikisi için harcanan miktar sırasıyla yüzde 11,74 ve yüzde 18,75 oranında artarken, adli yardım harcamalarında 2020'den bu yana yüzde 16'lık bir düşüş yaşandı.

CEPEJ, "Daha zengin ülkeler (kişi başına düşen GSYİH 20.000 euronun üzerinde olan) genellikle adli yardıma daha fazla yatırım yapıyor. Adli yardıma ayrılan adli bütçenin ortalama yüzde 24'ü, daha az zengin ülkelerde ise sadece yüzde 3'ü ayrılıyor," dedi.

Adli yardım 46 üye devletin tamamında mevcut ancak bu yardımdan yararlanma koşulları farklılık gösteriyor. Bazı ülkelerde, aile içi veya cinsel şiddet mağdurları veya sığınmacılar gibi belirli kategorilerdeki kişiler otomatik olarak yararlanıyor.

Kadınlar adalette iyi temsil ediliyor

2022 yılında Avrupa'da 100.000 kişi başına ortalama 22 hakim, 12 savcı ve 180 avukat düşmekteydi. Ancak yargı sistemlerindeki farklılıklar ve bir ülkede meslekten olmayan hakimlerin istihdam edilip edilmemesi gibi diğer faktörler nedeniyle ülkeler arasında büyük farklılıklar bulunuyor.

Avrupa genelinde kadın hakim ve savcı sayısı erkeklerden daha fazla olup, kadın hakim oranı yüzde 57, kadın savcı oranı ise yüzde 54.

CEPEJ, "Bununla birlikte, en yüksek mevkilerdeki kadın sayısının artmaya devam etmesi ile cam tavan kırılmaya başlamış gibi görünse de hâlâ bir gerçeklik," dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Fikir ayrılığı yok” mesajı: “Devlet Bey ile görüşmemiz kritik önemdedir” Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Fikir ayrılığı yok” mesajı: “Devlet Bey ile görüşmemiz kritik önemdedir”

Maaşlara gelince, yargıçların brüt geliri kariyerlerinin başında ortalama ulusal maaştan 2,5 kat, kariyerlerinin sonunda ise 4,9 kat daha yüksek.

Öte yandan, Avrupa Konseyi'ne göre, Cumhuriyet savcılarının brüt maaşları kariyerlerinin başında ortalama olarak ortalama ulusal maaşın 1,9 katı ve bu oran, Yargıtay düzeyinde 3,7'ye yükseliyor.

Adalete erişim açısından, 44 Avrupa Konseyi ülkesi hukuki metinlere ve içtihat hukukuna ücretsiz online erişim sağlıyor ancak sadece üç ülke (Fransa, Lüksemburg ve İspanya) ne hukuk ne de ceza davalarında mahkeme harcı ödemeyi zorunlu tutuyor.

Mahkeme sayısı azalmaya devam ediyor ancak alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları ve dijital çözümler artıyor ve genel olarak mahkemeler kıta genelinde daha verimli hale geliyor.

Avrupa Konseyi, COVID-19 salgınının patlak verdiği 2020 yılına kıyasla bir davanın işleme konulması için geçen teorik sürenin genel olarak azaldığını ancak bunun davanın türüne ve yargı düzeyine bağlı olduğunu belirtti.

Kaynak: EuroNews