Dünyanın dört bir yanında mücadele gününe dönüşen 8 Mart, bu yıl da meydanları dolduran kadınların eylemlerine sahne oluyor.
Geçen yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden bu yana, ülkelerde kadın haklarına ilişkin birçok gelişme yaşandı.
Bunlardan bazıları kadın özgürlüğünü ileriye taşırken, bir kısmı ise temel hakların gerilemesine yol açtı.
Son bir yılda dünyanın gündemine oturan savaşlar, en çok kadın ve çocukları vurdu.
Başta Avrupa’da olmak üzere aşırı sağın yükselmesi ise kadın haklarını hedef alan eylem ve söylemlerinin yolunu açan bir diğer etken olarak öne çıktı.
Kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde ise tüm dünyada şiddete karşı isyan bayrağını açtı ve sokaklara döküldü.
SAVAŞ, AÇLIK, İSTİSMAR
7 Ekim’de 2023’te başlayan İsrail-Hamas çatışmalarının, Gazze’ye yansıması ağır oldu. İsrail güçlerinin aralıksız bombardımanı, çok sayıda Filistinli kadını hayattan kopardı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 1 Mart’ta yayınladığı verilere göre, Gazze Şeridi’nde yaklaşık 9 bin kadın, İsrail güçlerinin 7 Ekim’den beri süren saldırılarında hayatını kaybetti.
Hayatta kalan kadınlar ise büyük bir yaşam savaşı veriyor.
Gazze’de 10 kadından 9’u gıdaya, erkeklere göre daha zor ulaşırken, Filistinli kadınlar regl dönemlerinde temel hijyen ürünlerine de erişemiyor.
Öte yandan İsrail güçlerinin, gözaltına aldığı ve tutukladığı Filistinli kadınlara cinsel istismarda bulunduğuna ilişkin çok sayıda rapor yayınlandı. Hamas’ın da 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu sırasında İsrailli kadınlara şiddet ve cinsel istismar uyguladığı belgelerle ortaya çıkarıldı.
İKİ YIL GERİDE KALDI
Bir diğer savaş hattı Ukrayna’da ise kadınlar bombaların altında yaşamlarına devam etmeye çalışıyor.
Savaşta iki yıl geride kalırken, karşılıklı saldırılarda çok sayıda kadın yaşamını yitirdi, bazıları göç etmek zorunda kaldı. Rusya’da, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaş politikalarına karşı çıkan kadınlar, protestolarını sürdürdü.
SAVAŞ, AÇLIK, İSTİSMAR
7 Ekim’de 2023’te başlayan İsrail-Hamas çatışmalarının, Gazze’ye yansıması ağır oldu. İsrail güçlerinin aralıksız bombardımanı, çok sayıda Filistinli kadını hayattan kopardı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 1 Mart’ta yayınladığı verilere göre, Gazze Şeridi’nde yaklaşık 9 bin kadın, İsrail güçlerinin 7 Ekim’den beri süren saldırılarında hayatını kaybetti.
Hayatta kalan kadınlar ise büyük bir yaşam savaşı veriyor.
Gazze’de 10 kadından 9’u gıdaya, erkeklere göre daha zor ulaşırken, Filistinli kadınlar regl dönemlerinde temel hijyen ürünlerine de erişemiyor.
Öte yandan İsrail güçlerinin, gözaltına aldığı ve tutukladığı Filistinli kadınlara cinsel istismarda bulunduğuna ilişkin çok sayıda rapor yayınlandı. Hamas’ın da 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu sırasında İsrailli kadınlara şiddet ve cinsel istismar uyguladığı belgelerle ortaya çıkarıldı.
İKİ YIL GERİDE KALDI
Bir diğer savaş hattı Ukrayna’da ise kadınlar bombaların altında yaşamlarına devam etmeye çalışıyor.
Savaşta iki yıl geride kalırken, karşılıklı saldırılarda çok sayıda kadın yaşamını yitirdi, bazıları göç etmek zorunda kaldı. Rusya’da, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaş politikalarına karşı çıkan kadınlar, protestolarını sürdürdü.
Feministler, Buenos Aires'te kürtajın yasallaşması için yürüdü.
YÜKSELEN AŞIRI SAĞIN HEDEFİ
Son bir yılda kürtaj hakkı, ülkelerde en tartışmalı konulardan biri oldu.
Örneğin Güney Amerika ülkesi Arjantin’de, aşırı sağcı Javier Milei, Aralık 2023’te göreve gelmesinin ardından bir ay bile geçmeden Kadın, Toplumsal Cinsiyet ve Çeşitlilik Bakanlığını kapattı. Hükümet, 2020'de kazanılan yasal, güvenli ve ücretsiz kürtaj hakkını da riske attı.
Milei'nin partisinden altı milletvekili, 8 Şubat’ta, hamileliğin gönüllü ve yasal olarak sonlandırılmasına ve kürtaj sonrası bakıma erişim sağlayan kanunun yürürlükten kaldırılmasına yönelik bir tasarı sundu.
Tasarı kabul edildiği takdirde, kürtaj yaptıranların yanı sıra kürtajı uygulayanları da cezalandıracak. Kuralın tek istisnası, “annenin hayatına yönelik tehlikeyi önlemek amacıyla” rıza alınarak yapılan kürtaj olacak.
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET
Bir diğer Güney Amerika ülkesi Brezilya’da, solcu Devlet Başkanı Lula da Silva, 8 Mart 2023’te, "önceki hükümet döneminde ülkede kadın hakları konusundaki gerilemeyi tersine çevirmek için" 25'in üzerinde yasa tasarısından oluşan yeni bir paketi duyurdu.
Pakette en önemli konunun, aynı işi yapan kadın ve erkeklere eşit ücret garantisi veren yasa tasarısı olduğu ifade edildi.
Ayrıca aile içi şiddete uğrayan kadınlara sığınma evleri inşa etmek için ve kadınların liderliğinde yürütülecek bilim projelerini desteklemek için bütçe ayrılacağı belirtildi.
HAK İHLÂLİ SONA ERDİ
Amerika’nın kuzeyindeki Meksika'da, yüksek mahkeme, Eylül 2023’te, kürtaj yasağını Ceza Kanunu'ndan çıkardı ve federal sağlık kurumlarının, talep eden herkese kürtaj hizmeti sunmasını zorunlu hale getirdi.
Yüksek Mahkeme, "Kürtajı suç sayan yasal sistemin anayasaya aykırı olduğunu çünkü bunun insan haklarını ihlal ettiğini" belirtti.
Hükümete bağlı Meksika Ulusal Kadın Enstitüsü, kararı cinsiyet eşitliğine doğru atılmış "büyük bir adım" olarak karşıladı.
Ancak ülkedeki 20 eyalette kürtaj hala suç.