DÜNYA

İsrail’in kökleşen işgal politikası: Yasa dışı yerleşimler

İsrail, 1967'deki "Altı Gün Savaşı"nı kazanmasından kısa süre sonra, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşimler inşa etmeye başladı. Filistinlileri, topraklarını terk etmeye kadar zorlayan bu işgal politikası, 7 Ekim 2023'ten sonra daha da derinleşti. Batı Şeria'da sadece 7 Ekim’den sonraki iki ayda, 242 yerleşimci şiddeti vakası yaşandı. Bu saldırılarda 9 Filistinli öldürüldü, en az 84 Filistinli de yaralandı. Filistinlilere ait evler, arabalar ve geçim kaynakları da ateşe verildi.

7 Ekim 2023’te, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği “Aksa Tufanı Operasyonu”nun ardından başlayan Gazze saldırıları, bölgeyi ateş çemberine çevirirken, Filistinlilere yönelik baskılar da görülmemiş boyutta arttı.

Birleşmiş Milletler’in (BM) Eylül 2023’te yayınladığı rapora göre İsrailli yerleşimci şiddeti, işgal altındaki Batı Şeria’da 2022’den beri 1100’den fazla Filistinli’yi yerinden etti. BM yetkilileri bu sürgünü, son yıllar içinde “emsalsiz” olarak değerlendirdi.

2023 yılı, Batı Şeria sakinleri için en ölümcül yıl oldu. 2023’te Filistinlilere ait dükkanları ateşe veren Yahudi yerleşimciler, 27 günde 134 Filistinliyi öldürdü, çok sayıda kişiyi de yaraladı.

İsrailli hak örgütü Yesh Din, 3 Ocak’ta yaptığı açıklamada ise Batı Şeria'da sadece 7 Ekim’den sonraki iki ayda, 242 yerleşimci şiddeti vakası yaşandığını ve bu saldırılarda 9 Filistinlinin öldürüldüğünü, en az 84 Filistinlinin de yaralandığını bildirdi.

BM de 7 Ekim’den bu yana, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik yerleşimci saldırılarının iki kattan fazla arttığını, bunların günde 3'ten 8'e kadar çıktığını kaydetti.

SİVİL GÜVENLİK EKİPLERİ SİLAHLANDIRILDI

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğinde, 2022 sonunda göreve gelen koalisyon hükümetinde, aşırı sağcı Bezalel Smotrich ve Itamar Ben Gvir gibi isimlerin kritik bakanlıklara getirilmesiyle, yerleşimci şiddetinde büyük bir artış yaşandı.

Filistinlilere yönelik ırkçı ve kışkırtıcı eylem-söylemleriyle tanınan iki bakan, uluslararası hukuka aykırı bu yerleşimlerde yaşıyor.

Yerleşim politikasını yöneten Maliye Bakanı ve Dinci Siyonist Parti'nin lideri Smotrich, inşaatları hızlandırmaya ve yetki alınmadan kurulan ileri karakolları yasallaştırmaya söz verdi.

Smotrich ayrıca İsrail yerleşimlerine yakın oturan Filistinlilerin zeytin hasadını toplamasının yasaklanmasını istedi.

Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir ise daha önce "ırkçılığı kışkırtma" ve "teröre destek" suçlamalarından hüküm giymişti.

Ben Gvir, bakanlığının özellikle sınıra yakın kasabalar, Yahudi-Arap karışık şehirler ve Batı Şeria yerleşimlerindeki “sivil güvenlik ekiplerini” silahlandırmak için 10 bin tüfek satın aldığını duyurmuş, geçen ekim ayında çok sayıda yerleşimciye silah dağıtımına başlandığını açıklamıştı.

96’DAN BU YANA EN YÜKSEK DÜZEYDE

İsrail, yerleşim kurmaya 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi’ni ele geçirdikten hemen sonra başladı.

Eylül 1967’de, Kfar Etzion ve Hebron, ilk kurulan yerleşimlerdi. Şimdi buralarda 40 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor.

İsrailli sivil toplum örgütü Peace Now (Barış Şimdi), 15 Şubat’ta yayınladığı raporda, yerleşimciler tarafından 2023'te Batı Şeria'da 26 kaçak yerleşim birimi kurulduğunu, bunlardan 10’unun 7 Ekim sonrası inşa edildiğini bildirdi.

Bu sayı 2022'de ise 5 olarak kayıtlara geçmişti. Raporda, “Netanyahu hükümeti döneminde yerleşimlere eşi benzeri görülmemiş bir desteğe şahit olduk" denildi.

7 EKİM SONRASI YENİ MAHALLE PLANI

İsrail yerleşimleri Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümeti altında genişleme kaydederken, Hamas’ın, yaklaşık 1200 kişinin ölümüne yol açan ve İsrail'in Gazze'ye şiddetli bombardımanını başlatan 7 Ekim saldırısından iki gün sonra Kudüs Bölgesi Planlama ve İnşaat Komitesi,  mahallesi Ras al Amud'a bitişik, Kidmat Tzion adında yeni bir mahalle planına onay verdi.

Planda, çevre çitleri, devriye güzergâhı, zırhlı araçlar ve yüz tanıma sistemine sahip güvenlik kameraları için talimatlar yer aldı.

İsrail basını, söz konusu planın yalnızca bir “başlangıç” olduğunu yazdı.

HÜKÜMET ÖZEL ŞİRKETLE EL ELE ÇALIŞIYOR

İsrail hükümeti, 1947 öncesinde Yahudilere ait mülkleri yöneten Adalet Bakanlığı Genel İdaresi ve bakanlığın Tapu Sicili ve Hakların Yerleşimi olmak üzere çeşitli kollar aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Bu iki kurum, Filistin mahallelerinin ortasında, her biri yüzlerce konuttan oluşan büyük yerleşimler kurmak için yerleşim aktivistleri tarafından işletilen özel şirketlerle el ele çalışıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan İsrail askerleri. (AP)

BATI ŞERİA’NIN HARİTASI DEĞİŞİYOR

İsrail’in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 690 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre buradaki yerleşimler yasa dışı.

Filistinliler, hayvan otlatma alanlarına yönelik saldırılar ve son zamanlarda köylerini çevreleyen tepelere kurulan ileri karakollardan gelen şiddet nedeniyle topraklarını terk etmeye mecbur hissediyor.

Uzmanlara göre bu eğilim, Batı Şeria’nın haritasını değiştiriyor ve “bağımsız Filistin devleti” olasılığını daha da zayıflatıyor. Filistinliler gelecekteki devletleri için 1967'de İsrail tarafından ele geçirilen Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'ni istiyor.

FİLİSTİNLİLERE AİT MÜLKLER HEDEFTE

İsrailli yerleşimciler, Filistinlilerin kendisine şiddet uygulamakla kalmıyor, aynı zamanda onların sahip olduğu geçim kaynaklarına da saldırıyor.

Geçen yıl şubat ayında yerleşimciler, Batı Şeria’nın Nablus kentindeki Huwara köyünde, Filistinlilere ait ev ve arabaları ateşe verdi. Bunun, on yıllardır görülen en büyük yerleşimci şiddetini yansıttığı öne sürüldü.

Filistin medyası, iki İsrailli yerleşimcinin öldürülmesinden bir gün sonra yaşanan bu saldırıda, yaklaşık 30 ev ve arabanın hedef alındığını yazdı. Bu olaydan bir ay kadar önce ise Nablus’a yönelik İsrail ordusunun baskınında 11 Filistinlinin öldürüldüğü bildirilmişti.

ZEYTİNLİKLER TALAN EDİLDİ

7 Ekim’den iki ay sonra, 11 Aralık 2023’te yayınlanan haberlerde, yasa dışı İsrailli yerleşimcilerin, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a bağlı Avarta köyünde, askerlerin desteğiyle Filistinlilere ait zeytinliklerdeki mahsulleri çaldığı, zeytin ağaçlarını kestiği aktarıldı.

Yerleşimciler, daha önceki yıllarda da zeyinlikleri ateşe vermişti.

17 Şubat’ta, Batı Şeria'daki Filistin köyü Turmus Ayya sakinleri, yerleşimcilerin gece köye girerek araçları ateşe verdiğini ve duvarlara sprey boyayla nefret içerikli yazılar yazdığını söyledi.

Öte yandan yakın zamandaki bir örnekte, onlarca kişilik radikal yerleşimci grubun, Gazze Şeridi yakınlarındaki Aşdod Limanı çıkışında toplandığı ve Gazze’ye giden yardımları engellediği görüldü.

Filistinliler, yerleşimci şiddetinin "kontrolden çıkma noktasına" geldiğini söylüyor.

"YASA DIŞI İSRAİLLİ YERLEŞİMCİ" NE DEMEK?

İsrail vatandaşı olan ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te, Filistinlilere ait özel alanlarda yaşayan yasa dışı yerleşimciler, İsrail’in 7 milyon nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyor.

Peace Now'un güncel verilerine göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim sayısı 300. Bunların 146’sı yerleşim, 154’ü ise “ileri karakol” diye tanımlanan yerleşim noktaları. İleri karakollardan bazıları Tel Aviv hükümetinin iznini almadan inşa edilirken bazı yerleşimler, hükümet tarafından yetkilendirildi.

İleri karakollar, birkaç kişilik derme çatma yapılardan oluşabilirken 400 kişilik topluluklar halinde de varlık gösterebiliyor.

Yerleşimcilerden bazıları, bu bölgelere dini gerekçelerle taşınıyor. Altı Gün Savaşı'nın kazanılmasının ardından, İsraillilerin bir kısmı, işgal edilen toprakların "Tanrının Yahudi halkına bir hediyesi olduğunu" ve bırakılamayacağını düşünmeye başlamıştı.

Diğer İsrailliler ise daha düşük yaşam maliyetleri ve hükümetin sunduğu mali teşvikler için yerleşiyor.

Ultra Ortodoks Yahudiler, yerleşimcilerin üçte birini oluşturuyor.

Pew Araştırma Merkezi’ne göre Batı Şeria’da yaşayan İsrailli Yahudilerin çoğunluğu, yerleşimlerin inşasının "ülkenin güvenliğini geliştirdiğini" savunuyor.