TÜRKİYE

KAAN'ın 2. Prototipi İlk Kez Görüntülendi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, milli muharip uçak KAAN'ın 2. prototipine ait ilk görüntüleri paylaştı. Görgün, bu yerli savaş uçağının 2028'de teslim edileceğini ve 2030'lu yıllarda yerli motor ile hizmete gireceğini açıkladı.

VİYANA - SNmedia.at/Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında 2024 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdi. 2024'te 300'den fazla ürünün 180 farklı ülkeye ihraç edildiğini ifade eden Görgün, savunma sanayii alanında faaliyet gösteren 3.500 firmanın 1.600'ünün ihracat yaptığını belirtti.

En Çok İhraç Edilen Ürünler ve Pazarlar

Görgün, en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkenin 5’inin Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. İhracatın büyük kısmını insansız hava araçları (İHA), silahlı insansız hava araçları (SİHA), akıllı füzeler, askeri helikopterler ve hava radar sistemlerinin oluşturduğunu vurguladı. ASELSAN tarafından geliştirilen yüksek performanslı elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi ASELFLIR-500'ün 2024 yılında 16 ülkeye ihraç edildiği açıklandı.

İhracat Hedefleri

Savunma sanayiinde 2024 yılında 7 milyar dolar seviyesindeki ihracat rakamının, önümüzdeki iki yıl içinde çift haneli milyar dolar seviyelerine çıkarılması hedefleniyor. Görgün, 2023 ve 2024 yıllarında toplamda 20 milyar doları aşan ihracat sözleşmelerinin imzalandığını da duyurdu.

KAAN Projesinde Son Durum

Savunma Sanayii Başkanı Görgün, toplamda 6 adet prototip üretilecek olan KAAN projesinin detaylarını paylaştı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen 5. nesil savaş uçağı KAAN, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından üretiliyor. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024'te başarıyla gerçekleştiren KAAN'ın, 2028'de teslim edilmesi planlanıyor. Ayrıca, 2030'lu yıllarda yerli motor entegre edilerek uçakların daha da geliştirilmesi hedefleniyor.

Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki yerli projelerinden biri olan KAAN, hem teknolojik kabiliyetleriyle hem de ihracat potansiyeliyle dikkat çekiyor. Bu gelişme, Türkiye'nin savunma alanındaki bağımsızlığını artırma çabalarının önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.