VİYANA - SNmedia.at/Türkiye de bu gelişmeye yanıt olarak, 4 Mart’ta İran Büyükelçiliği Maslahatgüzarı’nı Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İran yetkililerinin Türkiye’ye yönelik eleştirilerini kamuoyunda dile getirdiğini belirterek, Ankara’nın bu konuda İran’a resmi bir dosya sunduğunu açıkladı.
Gerilimin Temel Sebebi Ne?
Türkiye ile İran arasındaki diplomatik gerginliğin temelinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 26 Şubat’ta El Cezire televizyonuna verdiği röportaj yatıyor. Fidan, İran’ın bölge ülkelerinde milisler aracılığıyla dış politika yürüttüğünü ve bunun istikrarı bozduğunu ifade etmişti.
Fidan’ın açıklamalarına İran’dan tepki gecikmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, 28 Şubat’ta yaptığı açıklamada, doğrudan Türkiye’yi hedef almadan İran’ın bölgede yayılmacı bir politika izlemediğini savundu. İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in dış ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayati ise Türk yetkililerin diplomatik teamülleri ihlal ettiğini öne sürerek, bu tür açıklamaların iki ülke ilişkilerini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
İran, Türkiye’yi İsrail’e Karşı Daha Sert Tavır Almaya Çağırıyor
3 Mart’ta İran Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç’a, İranlı yetkililer tarafından Fidan’ın açıklamalarının “ikili ilişkilerde gerginlik yaratabileceği” mesajı verildi. Görüşmede, Türkiye’nin önceliğinin İsrail’in bölgedeki istikrarsızlaştırıcı politikalarına karşı önlem almak olması gerektiği vurgulandı.
Suriye ve Bölgesel Dengeler Gerilimi Tetikledi
Son dönemde Türkiye-İran ilişkilerindeki gerilimin artmasının en önemli nedenlerinden biri, Beşar Esad yönetiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesi oldu. İran, Esad rejiminin çöküşünden ABD ve İsrail’i sorumlu tutarken, Türkiye bu değerlendirmeye katılmıyor. Ankara, İran’ın bölgede milisler üzerinden politika yürütme stratejisinin sürdürülemez olduğunu savunuyor.
Lübnan’da Hizbullah’ın İsrail saldırıları nedeniyle zayıflaması, Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran topraklarında öldürülmesi gibi gelişmeler de İran’ın bölgedeki etkisinin azalmasına yol açtı. Bu durum, Tahran yönetiminin Türkiye’nin Suriye’deki yeni rolüne dair endişelerini artırdı.
Türkiye ve İran Arasında PKK ve YPG Krizi
Hakan Fidan’ın El Cezire röportajında dile getirdiği bir diğer önemli nokta, İran’ın PKK ve YPG’ye destek verip vermediği konusuydu. Ankara, İran’ın Suriye’de YPG ile temas halinde olduğu yönündeki iddiaları yakından takip ediyor. Türkiye basınında çıkan bazı haberlerde, İran’ın Suriye’de YPG’ye katılacak unsurları organize ettiği öne sürüldü.
İran Dışişleri Bakanlığı ise Fidan’ın açıklamalarına verdiği yanıtta, Tahran’ın geçmişte PKK’nın silah bırakma çağrısını destekleyen ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. İranlı yetkililer, bu çağrının Türkiye’de güvenliği sağlamaya yönelik bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. PKK, 1 Mart’ta tek taraflı ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu.
Türkiye-İran İlişkileri Nereye Gidiyor?
Son gelişmeler, Türkiye ve İran arasında süregelen bölgesel rekabetin yeni bir safhaya ulaştığını gösteriyor. İki ülke arasındaki gerilim, Suriye ve bölgedeki diğer gelişmelerin etkisiyle daha da derinleşebilir. Diplomatik ilişkilerin geleceği, Ankara ve Tahran’ın atacağı adımlara bağlı olacak.