VİYANA - SNmedia.at/Rapor, Çin'in nükleer cephaneliğini yılda 100 yeni başlıkla genişlettiğini ve 2025 itibarıyla yaklaşık 600 savaş başlığına ulaştığını belirtiyor. Pekin, hem kuzeyde hem de iç bölgelerde yeni kıtalararası balistik füze (ICBM) siloları inşa ediyor. Çin’in birçok başlığını fırlatıcı sistemlerden ayrı şekilde depoladığı tahmin ediliyor. ABD ile yaşanan Tayvan ve ticaret gerginlikleri, nükleer diyalogun tamamen kesilmesine neden olmuş durumda.
Rusya ve ABD: Stratejik Anlaşma Tehlikede
Dünya nükleer stokunun yaklaşık yüzde 90'ı Rusya ve ABD’nin elinde. Her iki ülke de geniş kapsamlı modernizasyon projeleri yürütüyor. Ancak 2010 tarihli Yeni START anlaşmasının Şubat 2026'da sona ermesi, taraflar arasında yeni bir sınırlama getirilmemesi halinde yarışın hızlanacağı anlamına geliyor. Rusya’da Yeni Sarmat füzesi gecikme yaşarken, ABD ise boş siloları aktif hale getirmeyi ve daha fazla savaş başlığı yerleştirmeyi planlıyor.
Avrupa Güçleri de Hazırlıkta
Fransa, 290 savaş başlığıyla Avrupa'nın en büyük nükleer gücü olmayı sürdürüyor. Ülke, üçüncü nesil denizaltıdan fırlatılan nükleer füzeler ve havadan fırlatılan seyir füzeleri üzerinde çalışıyor. İngiltere ise AUKUS ittifakı kapsamında 12 yeni nükleer denizaltıya yatırım yapma kararı aldı. Londra’nın cephaneliği şimdilik 225 başlıkta sabit kalsa da, 17,5 milyar euroluk bir bütçeyle nükleer altyapı yatırımlarını sürdürüyor.
Nükleer Silahsızlanma Hayal mi Oldu?
SIPRI, stratejik diyalogların askıya alındığı, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde nükleer silahsızlanmanın geleceğinin her zamankinden daha belirsiz olduğunu vurguluyor. Mevcut eğilimler, dünya çapında bir nükleer silahlanma dalgasının çoktan başladığını gösteriyor.